- güzellik
- -ği is.1. 美, 美丽, 美貌, 美色: \güzellik kraliçesi 美后, 选美冠军 \güzellik yarışması (或 müsabakası) 选美比赛 doğanın \güzellikleri 大自然的美 Onun doğal bir güzelliği var. 她有天然之美。Kızın güzelliği karşısında ağzı açık kalakalmıştı. 他被姑娘的美貌惊呆了。Onun güzelliği senin gözünü bağlamış; başka bir şey göremez olmuşsun. 她的美色蒙蔽了你的眼睛, 其他你什么也看不清了。2. 美好, 美妙, 优美, 妙处: akıl \güzellikleri 心灵美 ruh \güzelliki 心灵美3. 美容: \güzellik enstitüsü 美容院 \güzellik müstahzaları 化妆品, 美容剂4. 甜言蜜语, 柔美, 温存, 温柔◇ \güzellik vermek 使生色, 给添彩, 使生辉 \güzellikine kapılmak 被美貌倾倒: Kızın güzelliğine kapılarak evlenme teklif etti. 他被姑娘的美貌所倾倒, 开始向姑娘求婚。◆ Güzellik ondur, dokuzu dondur. 美丽有十分, 衣装占九分; 人靠衣服马靠鞍; 人靠衣装, 佛靠金装。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.